Öncüleri New Yorklu Ramones, Londralı Sex Pistols ve The Clash kabul edilir. Punk kısa süreli olsa da hızla yayıldı, ama biricik özelliği değişmedi: yerellik. Hakim görüşü reddeden bu gençlik isyanı, ayırdedici giyim ve süslenme tarzı ile çeşitli anti-otoriter ideolojilerle beraber yeni bir alt kültürün doğumuna yol açtı.
1980'ler emo'nun da temeli olacak daha hızlı, daha sert alt türlerin piyasaya çıkışını gördü. Yeni yüzyılla birlikte Green Day ve The Offspring gibi gruplar türe dünya çapında popülerlik kazandırdı.
Punk Rock'un aletleri sadedir: sese eşlik eden bir veya iki elektro gitar, bas ve davul. İlk döneminde sözler Rock and Roll formatındayken ikinci dönemde, özellikle hardcore tarzıyla kökten değişecektir.
Vokaller ise bazen genizden gelir gibidir, sözler geleneksel anlamıyla söyenmek yerine, özellikle hardcore'da bağırılır. Karmaşık gitar soloları gereksiz görülür ve küçümsenir. Burada punk'un "kendin yap" tavrının etkisi büyüktür. Punk dergisinin kurucu editörü John Holmstrom bunu şöyle açıklar:
Punk rock, müzisyenler kadar yetenekli olmayıp yine de kendilerini müzikle ifade etme ihtiyacında olan insanlar tarafından yapılan rock and roll'dur.
Ama bu yalınlık, Sideburns dergisinde (ingiliz fanzin) Aralık 1976'da yayımlanan la majör, mi majör ve sol majör akorlarıyla doruğa ulaşır:
Bu bir akor, bir tane daha, işte bu da üçüncüsü. Şimdi gidin ve bir grup kurun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder