Böyle tanımlamış siberpankın (cyberpunk) büyük üstadı William Gibson Tokyo'nun ünlü semti Harajuku'yu (ing), rüyalarınızı, hayallerinizi herkese açık görebildiğiniz güvenli bir köşe. Bir anda, yalnızca öyle olmak istediğiniz için, acaba nasıl olurdu diye merak ettiğiniz her şekle girebildiğiniz, hayallerinizi uykuya hapsetmeyip özgür bıraktığınız, adeta manga sayfalarından fırlamış bir diyar Harajuku.
Öğrenci formalarının fora edilip, elde kırbaç, belde zincir, siyah pantalon ya da etek üstüne hemşire üniformalarının giyildiği, muhafazakar demokratlara pek uygun olmayan bir mahalle.
Şimdi soracaksınız "Tokya'da muhafazakar yok mu?" diye. Var. Katlanıyorlar. Öğrenmişler. Herkesin aynı olmak zorunda olmadığını kavramışlar. Ve biliyorlar: Sıradanlık insanlığın en büyük düşmanıdır.
Not: Buraya oldukça muhafazakâr resimleri koyduğumu itiraf etmeliyim.
YanıtlaSilMuhafazakar kelimesini doğru kullansak... Tutucu ve gerici desek...
SilNot kısmında, "muhafazakâr resimler" derken bilerek çarpıtmam dışında sözcücüğün doğru kullanıldığını sanıyorum. Geleneksel Japon giysilerini ve Japon halkının onlara olan bağlılığını bir düşünün. Sonra resimlere bir daha bakın, hatta daha iyisi Google'da konuyla ilgili resimleri tarayın. O gerçekten muhafazakâr Japon insanının Harajuku'ya gösterdiği hoşgörünün azametini, enginliğini daha iyi kavrayacaksınız. Ve kendi kendilerine muhafazakâr demokrat payesini verenlerin ne muhafazakâr, ne de demokrat olmadıkları bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak.
Sil