Ufuksuz siyasetçilerin elinde lime lime olan yalnız dış politika ve adalet değil, spor da bu ahlaksızlık ve kifayetsizlik furyasından nasibini aldı. Olimpiyat düzenlemek için aday olma cüretini bile gösteren küçük esnaf topluluğunun spor politikası da duvara toslamış durumda. Veririz üç beş çeyrek altın, koparır getirir madalyaları bizim imanı sağlam çocuklar zihniyeti halter ve atletizmden sonra güreşe, hatta Kırkpınar'a dahi uzandı [t24.com.tr]. Yüzlerce yıllık gelenek dopingle kirlendi.
Oysa bilmez bu kimbilir en son ne zaman eline bir kitap almış cahiller sporun herşeyden önce sevgi işi olduğunu. Oysa Murat Karabaş severdi sporu. Türkiye şampiyonlukları vardı 1500, 5000 ve 10000 metrede; sevdiği için koşmuştu. Ege Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Meslek Yüksekokulu'nu bitirmiş, KPSS'ye girmişti. Sınavı kazanır da belki bir kadro açılırsa beden eğitimi öğretmeni olacak, bir ihtimal yeni sporcular yetiştirecekti. Olmadı; ekmek parası için çalıştığı bir inşaatın izolasyon çukurunda buldu ölüm onu [konyahaberler.com].
Altınlar saçarak dopingi özendiren zihniyet yapamadı muhasebesini; Karabaş'a verilecek bir kadro elbette daha ucuzdu, ama gösterişli değildi ki! Birinde çeyrek, yarım, tamlar takılacak, yandaş basın fotoğraflar çekecek, ardından beyefendilerin elleri öpülecek, öbüründe ne bir debdebe, ne bir reklam olacaktı; Karabaş gücü yettiğince koşacak, belki de madalya bile getiremeyecekti, fakat spor spor olarak kalacaktı.
Ve vatandaşlarını tehdit etmekte [t24.com.tr] beis görmeyen spor bakanı küçücük bir özür bile dilemedi Karabaş için; utanmadı, sıkılmadı. Bedel ödetecekmiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder